Harry Potter Jenerasyonu ve Badiparmak

Eğer bu siteyi şöyle bi’ bakmaya değer bulup da buraya geldiyseniz, merhaba ve teşekkürler. Ben, bendeniz dünyadaki milyonlarca Potterhead kişiden biriyim. Peki bu ne demek ve bu siteye şimdi, tam da bugün ne hacet? Hah, işte konumuz bu.

hocadan azar işitirken, içinden, “sectumsempra” diyen,
otomatik kapı açılırken, “alohomora” diye fısıldayan,
evin, arabanın penceresine kuş çarptığında. “aha! hogwarts mektubu geldi!” diyen jenerasyonuz.
biz, harry potter jenerasyonuyuz.

Oldum olası masallar, fantastik ve olağanüstü şeyler ilgimi çekmiştir -ama bu başka bir yazının konusu. Çünkü, bilen bilir, Harry Potter Evreni ya da JK Rowling’in Büyücülük Dünyası kendinden önceki ve sonraki masal veya fantastik eserler içinde nevi şahsına münhasır olan evrenlerden biridir. Şunu hatırla:

Büyü benzersiz bir nedenselliktir, bildiğimiz nedensel ilişkilerin yanı sıra başka bir nedensel ilişkinin olduğuna inanmaktır.

Bu yazıda anlatacaklarım ise benzersiz değil. Dünyada Potterhead diye tanımlanan hemen herkes benzer şeyleri yaşamıştır. Ortaokuldaydım. 11 yaşında. Sıra arkadaşım, normalden biraz farklı olarak, bir kitaba inanılmaz bir iştahla gömülmüştü. Oysa ekibin kitap kurdu bendim. ‘Harry Potter ve Felsefe Taşı’. Bi’ versene, dedim, gözatayım. Offff. Okumaya başladım. Öyle ki, arkadaşım, okuldan sonra kendi kitabını okumaya devam etmek için bana bir adet hediye etmek zorunda kaldı. Aklım yitti. O güne kadar içimde ifade edemediğim ne varsa, oradaydı. Başkaydı ama tamamen ben yazmışım gibiydi. İçtenliği ve dünyası içindeki katmanları tamamen ruhumu doyuruyordu. Bulmuştum.

Harry Potter Serisi kitaplarının çıkışını dinmez bir heyecanla bekledim. Ankara’da Dost Kitabevi’nin çalışanlarıyla arkadaş olmuştum ve Harry kitaplarının geliş saatini öğrenip her kitap çıktığında, kitabı Dost’tan ilk alan ben alıyordum. Çalışanlarla birlikte koli açmışlığım var. Harry Potter Evrenindeki tüm kitapları sayısız defa okudum. Sahra ile kendimize cüppeler diktirdik, asalar yaptık. Bir keresinde Tuana ile Ankara sokaklarında, parklarında, “Harry Potter Okuma Günü” yaptık. Buket, Van’daki odamın duvarlarına benim için kitaptan alıntılar yazdı. Kitapta ve kitaptan dostlarım var. Harry Potter ve Melez Prens’te Beyaz Mezar’a defnettiğimiz büyücü için, o güne dek hiç ama hiçbir şeye ağlamadığım kadar ağladım. Tüm karakterlerin isimlerini ve yaşam öykülerini ezberlemeye çalıştım. İçimdeki coşkun duygularla bu dünyanın tutkuları birbirini tamamlıyordu. Bu konu hakkında, tüm Potterhead tayfa gibi, günlerce günlerce yazabilir, konuşabilirim. Oysa ben daha tek kelime etmeden onlar beni anlayacaklar.

Nihayetinde, bir gün, sağ kulağıma ‘Şimşek Biçiminde Yara İzi’ dövmesi yaptırdım. Büyücülük Dünyası, ruhumun en güzel odası. Ferah, yoğun, katmanlı bir oda. Kitaplardaki deneyimleri yaşamak, o insanlarla tanışmak ve kendi dünyamda o dünyanın kıyafetlerini giymek, yemeklerini denemek (Ahh Kaymakbirası ve Balkabaklı Turta) ve büyülerini kullanmak eşsiz bir mutluluk. Tüm bunları ölene dek yapıyor, bu seriyi ölene dek bu aşkla yaşıyor olacağım. Sorduklarında cevabım tanıdığım en cesur adam olan Severus Snape gibi olacak: Always

Mevzuya aşina nesle, bu yazdıklarım bildik, tanıdık. Tek başıma değilim ve içimi ferahlatan şey bu. İyi de her Büyücülük Dünyası tutkununun tutup da bir internet sitesi açma züppeliğini zorlaması gerekir mi? Hayır; lakin birileri vakti geldiğinde öne çıkmalı. Neden mi şimdi ve neden mi BadiParmak ekibi? Çünkü, çember daraldı. İlk kitap ülkemize geldiğinde 2001 yılıydı. Henüz Shaq basketbolu bırakmamıştı, Duman hepimizin yükünü çeken ağır besteler yerine aşk şarkıları söylüyordu, kıdemli tiyatrocular emlak ofisi reklamlarında oynamıyorlardı ve Paul Auster okumak günah değildi. Geldiğimiz noktada dünya kupası sadece transfer piyasası büyüsün diye yapılıyor, Suriyeli bebekler kıyılara vuruyor ve biz sadece iPhone yenilemek için yaşıyoruz. Bu daralan çember, gerçekten bir şeyler hisseden hassas ruhları bulmak ve onları bir araya getirmek ihtiyacımızı arttırıyor. Azalarak yok oluyoruz, nefes alacak alanlarımız daralıyor. Bir hayalciliğin peşine takılıp buradan kendini ifade eden insanların birbirini farketmesi de bir çeşit umuttur. BadiParmak, bir grup büyücü ve cadının fırlattığı bir işaret fişeği. İşaret ettiğimiz yer, minik bir huzur alanı ve ırmaklarımızı tüketen sefil günlerde böylesi bir nefese ihtiyacımız var. Ruh emiciler her yerdeyken tek başınıza bir kovukta çikolata yiyemezsiniz. Böcürtlerle idman yapmalısınız ve o da yetmezse yeni bir ‘Dumbledore’un Ordusu’ kurmanız gerekir. BadiParmak, bizim ihtiyaç odamız. Aradığınız şey, burada. Daha fazla bekleyemezdik. Çember kapanmadan bu zinciri kırmak şart. Hoş geldiniz.

Harry Potter Jenerasyonunun heyecanlı ve bu memleketli üyeleri olarak, sitemizde serinin hayranlarına daha derinleştirilmiş bir deneyim sunan Büyücülük Dünyası paylaşımları yapmayı istiyoruz. Bizimle bu deneyimi yaşayan ve hatta yolculuğa katkıda bulunmak isteyen dostlara, minnettar kalırız. Birlikte yürümek, Potterhead olmanın güzelliklerindendir. Asla yalnız değiliz. Şunu hatırla:

Hogwarts’da, ihtiyacı olan herkese yardım edilecektir.

Muziplik başlıyor…

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s